12 Ocak 2008 Cumartesi

Hüzün


Hüzünlüyüm bu gece ...
Nedenini bilmediğim bir hüzün her yanımı sardı. İçimde garip bir huzur kalbimde derin bir hüzün... Neden? İnanın bende bilmiyorum... Soruyorum kendime hep sorduğum gibi ama yanıt yok... derin bir sessizlik.

Oysa güzel bir gün geçirdim. yanımda sevdiklerim, sıcak bir aile ortamı neşeyle yemek yedik, sohbet ettik, çocuklarımız oynadı. Eşim yolda bizden ayrı geçirdiği zamanların hasretiyle iş seyahatinden vaktinden önce dönüyor... Eeee niye peki bu hüzün...
Bu gün Mecda'yı Bodrum'a uğurladım. Mecda geçmişten ansızın çıkıp gelen hayatımın ve kalbimin içine taa derinliklerine giren dostum. Dost diyorum ama sanırım doğru tabiri bulamadım. Çünkü Mecda gerçekte hiç sahip olmadığım olamadığım bir kardeşin yerini aldı...
Hayatın içinde çok fazla bir arada vakit geçirememekten yakındığımız, birbirimizi bulduğumuzda sanki hergünü bir arada geçiriyormuşcasına davrandığımız bir ilişki bizim ki. işte bu vakitlerden bir zamanı paylaştık geçtiğimiz günlerde... gece geç vakitlere kadar sohbet edip, bir taraftan Mecda'nın Kanada evraklarını hazırladık... Evet itiraf diyorum... Mecda'yı Bodrum'a uğurlamaktan değil, kısa bir zaman sonra onu Kanada'ya uğurlayacağımı bildiğimden hüzünlendim bu gece... Oysa onun için çok ama çok mutluyum. Hayatında yepyeni bir sayfa açarak yeni bir yaşama yelken açacak... ve bilyorum ki gittiği her yerde olduğu gibi orada da mutlu ve başarılı olacak. Hatta Kanada'ya gitmeden tekrar görüşeceğiz... Biliyorum ki Kanada'ya gittiğinde yine aynı şekilde tıpkı Bodrum'daymış gibi yazışacağız (Mayam'la birlikte).
Tüm bunları bilen beynim kalbime genede söz geçiremiyor işte...
Hüzünlüyüm işte nedenini bildiğim ama bilemek istemediğim bir sebeple...

Hiç yorum yok: